Tokat bölgesinde 8 yıldır kalsedon ve türevi olan akik ve süs taşları ile ilgili bilimsel çalışmalar yapan Kimya Mühendisi Ümit Ulus, Almus Barajı etrafında akik taşının çıktığı bölgeyi keşfetti. Yıllardır yol imalinde dolgu gereci olarak kullanılan kaya modüllerinin milyonlarca yılda oluşan yarı kıymetli taşlar olduğu anlaşıldı. Almus Belediyesi tarafından Türk Patent Enstitüsünde tescili yaptırıldı. Halk ortasında ”Ölümsüz Taş’ ismiyle da bilinen akik taşlarının işlenerek iktisada kazandırılması için harekete geçildi.
Yol üretiminde kullanılıyordu, milyonlarca yılda oluştuğu tespit edildi
Almus Belediye Lideri Bekir Özer, akik taşının nasıl keşfedildiğini lisana getirerek, “Biz olağanda bu kayaları kırarak yola alt yeri iyileştirmek için seriyorduk. Ancak günün birinde Ümit Ulus diye bir arkadaşımız geldi. Liderim siz ne yapıyorsunuz? ‘Burası maden, ocak’ dedi. Alışılmış bizim bir şeyden bilgimiz yok. Taşları tanıtarak bizi o uyandırdı. Bizde yeri tespit ettikten sonra, şu anda MTA Türk patent enstitüsünde taşlarımızı da tescil ettirdik, çalışmalarımıza başlayacağız” dedi.
Atölye kurmaya hazırlanıyorlar
Lider Özer, ilçede bir atölye oluşturma gayreti içinde olduklarını belirterek, “Bunun bir maliyeti var. Belediyenin sarfiyat bütçeleri aşikâr. Biz kendi gücümüzle bunu yapamıyoruz. O yüzden dayanak de bekliyoruz. Yani bizi bu işi seven, taşı seven hemşerilerimizden, iş adamlarımızdan bu işe gönül vermiş şahıslardan makine ve ekipman konusunda az çok dayanak bekliyoruz” diye konuştu.
30 ülkede çıkıyor, bu özelliği ile tek
Özer, Almus’ta çıkan akik taşının dünyanın 30 ülkesinde çıkan akik taşının hiçbirine benzemediğinin altını çizerek, “Birinci neden renk ve renk cümbüşlerinin geçişleri. İkincisi kılcal damarlarının oluşumu, üçüncüsü de içerisindeki kurtçuklar. Bizim taşımıza en yakın benzeyen taş Fas’ta çıkıyor. Fakat onların içerisinde kılcal damarlar ve kurtçuklar yok. Biz bunları takı dizaynda kullanabiliriz fakat bu biçimde hoş çıkmış işlenmiş bir taşı katiyetle takıda yüzükte, kolyede, küpede kullanmıyoruz. Bunlar zira koleksiyonluk, müzelik taşlardır. Bu taşları keserken kenarlarından kırılmalar oluyor, çatlamalar oluyor. Küçük kesimlere ayrılıyor. O küçük modüllerden yapıyoruz biz bunu. Yoksa şu biçimde bütün çıkmış bir taş katiyetle ve katiyen tak dizaynda kullanılmaz. Bu koleksiyonluktur, müzeliktir” tabirlerini kullandı.
Taşlar sanat yapıtına dönüşecek
Teknoloji Tasarım Öğretmeni İlker Kalyon ise yarı kıymetli taşlarla ilgili atölye çalışmalarına dayanak olmaya çalıştıklarını lisana getirerek “Kurulacak olan atölyelerde çok fazla ön planda olmayan, bilinmeyen dizaynlara yöneleceğiz. Ortaya çıkan dizaynlarla Almus ilçemizin toplumsal, kültürel ekonomik durumuna katkı sağlamaya çalışacağız. Burada görmüş olduğunuz taşlar milyonlarca yıldır bitkilerin, hayvanların kalıntılarından fosillerinden oluşmuş” dedi.
Milyonlarca yılda oluşan bu taşlar bölgeye kıymet katacak
Görsel Sanatlar Öğretmeni Metin Durmuş, yarı kıymetli taşların sanat yapıtına dönüşeceğini söz ederek, “Bir fotoğraf öğretmen olarak aklıma gelen bu taşlardan mesela bir tablo oluşturmak. Gerisinden ışık vererek konutlarımızda, iş yerlerimizde dekoratif süs eşyaları olacağı kanaatindeyim. Milyonlarca yılda oluşan bu taşlar işlenerek bölgeye farklı bir kıymet katacak” formunda konuştu.
Haber7
