İşte Nedim Şener’in yazısından ilgili kısım:
PKK’NIN ‘ESİRİ’ HDP, HDP’NİN ‘ESİRİ’ CHP
Son yazımda, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu başta olmak üzere parti yöneticilerinin, terör örgütü PKK’nın 13 insanımızı katletmesinden sonra yaptıkları açıklamalarda “PKK” adını geçirmemesine değinmiştim. Bunun da PKK’nın siyasi kolu HDP ile işbirliği sonucu olduğunu yazmıştım.
İşin aslı, bildirilerin biraz “kopyala/yapıştır” şeklinde ve ardında aşikâr bir niyet olmadığını zannetmiştim. Oysaki varmış, hem de bir değil iki tane…
Birincisini CHP Sözcüsü Faik Öztrak basın toplantısında açıkladı. Kınama mesajlarında “PKK” adının kullanılmamasının, “terör örgütünün propagandasını yapmamak” olarak gerekçelendirdi.
“Unuttuk” dese, “İhmal ettik” demiş olsa anlaşılır da “terör örgütünün propagandasını yapmamak” gerekçesinin hiçbir mantıkla izahı yok.
Zira PKK’nın ismini kullanarak kınama yapan CHP’liler, milletvekilleri var. Mesela Veli Ağbaba, “Eli kanlı PKK’lı teröristleri kınıyorum” dedi.
Ne yani? Artık onlar da propaganda mı yapıyorlar?
HDP’LİLERDEN FARKI YOK
İkinci gerekçeyi de dün Kemal Kılıçdaroğlu’ndan dinledik. Kılıçdaroğlu, 13 kişinin şehit edilmesinden, onları kaçıran ve başlarına kurşun sıkarak katleden PKK’lı teröristleri değil Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sorumlu tuttu.
Bu kelamların PKK’nın siyasi kolu HDP’lilerin yaptığı açıklamalardan farkı yoktu. Yakında PKK’nın kaçırdığı insanlarımızı kurtarmak için şehitler veren Türk ordusunu da suçlarsa şaşırmam. Ne Türkiye, ne CHP bunları hiç yaşamamıştı.
Son yazımın başlığı, ‘Terörist PKK’nın esiri HDP’ idi.
O denli anlaşılıyor ki 6 milyon oya sahip HDP ile seçim işbirliği, Kılıçdaroğlu ve etrafındaki küçük bir azınlığın gözünü o denli karartmış ki CHP idaresi de HDP’nin esiri olmuş.
Haber7