Mersin Üniversitesi’nde 18 akademisyenden kurulan onkoloji kümesi bireye has olması hedeflenen tedavi usulü ile kansere karşı tesirli bir tahlil üretmesi ve kanser ilaçlarının yan tesirlerinin en aza indirilmesini amaçlıyor. Doç. Dr. Ayaz, “Kişiye has ve bağışıklık sistemi hücrelerinin birkaç tipinden hakikat bir biçimde yararlanılması tedavi aktifliğini önemli oranda artırabilir. Projeyi üç yıl içerisinde sonuçlandırmayı ve hayvan deneyleri ile klinik denemeler evresine geçmesini hedefliyoruz” dedi.
Işın ve kemoterapi yan tesirleri açısından eksiklik taşıyor
Kanser için şimdi aktifliği genel geçer ve yüksek olan bir tedavi metodunun geliştirilemediğini belirten Doç. Dr. Furkan Ayaz, “Işın tedavisi ve kemoterapi en yaygın kullanılan kanser tedavisi yolları ortasında olsa da yan tesirleri açısından ve gerçek manada hastanın durumunun düzelmesi hususlarında eksiklikler taşımakta. Bu bağlamda kansere karşı yeni tedavi prosedürleri geliştirmek ehemmiyet arz etmekte. Bilhassa immünoterapi ya da kanser aşısı formülleri son yıllarda kıymetli ölçüde çalışılmaya başlanmıştır. Bu tedavilerde genel emel aslında bağışıklık sistemi hücrelerini hakikat bir halde tümör hücrelerine karşı programlamak” diye konuştu.
Emel bedene yabancı unsur sokmamak
Kanser aşısı ya da immünoterapi yolu projesi kapsamında kanser çalışmaları alanında uzman 18 akademisyenin bir ortaya gelerek güç birliği yaptığını kaydeden Doç. Dr. Ayaz, “Proje takımında akciğer, göğüs, kolon, prostat, yumurtalık ve çeşitli kan kanserleri üzerinde uzmanlaşmış akademisyenler yer alıyor. Rektör Prof. Dr. Ahmet Çamsarı’nın 1 milyon TL’lik özel bütçe ayırdığı çalışmaları üç yıl içerisinde sonuçlandırmayı ve hayvan deneyleri ile klinik denemeler kademesine geçmesini hedefliyoruz. Bireye mahsus bir tedavi formülü olacak. Metot çerçevesinde, kanserli olan doku izole edilecek ve kişinin bağışıklık sistemi hücreleri hastalığa karşı dışarıda eğitip tekrar bedene verilecek. Böylece bağışıklık hücreleri tarafından kanserli bölgeye mahsus bir karşılık geliştirmesini ve bir hafıza oluşturmasını bekliyoruz. Hafıza oluşturulduğunda şahıslarda bu hastalığın tekrar nüksetmesi engellenecek. Buradaki temel gaye bedene yabancı kimyasal sokmamak. Biz de deney dizaynımızı buna nazaran oturttuk. Hasta yabancı bir kimyasal alıp yan tesir görmeden tedavi olmasını sağlıyoruz” dedi.
Haber7
