Ahmet Hakan’ın bugünkü köşe yazısı şöyle;
CHP’li Engin Altay, tam bir çelişkiler yumağıdır benim için.
Bazen acayip demokratik, acayip şaşırtan, acayip alkışlanacak açıklamalar yapar.
Mesela…
“Ey ABD! Senin bize verecek hukuk ve demokrasi dersine gereksinimimiz yok” diyerek ABD’ye rest çeker. Amerika’nın Türkiye’den Doğu Akdeniz, Ege, Kıbrıs, Suriye’de taviz istediğini söyleyip… “Asla taviz verilmemeli” der.
Bütün bunlara bakıp…
“Hah işte! Ulusal muhalefet budur” falan diye umutlanırım.
Ve ama tıpkı Engin Altay…
Bazen de bana saç baş yolduran açıklamalar yapar.
Mesela…
“Bu hükümet dünyanın en yanlışsız işini bile yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok” der.
Son bombası ise şu oldu Engin Altay’ın:
CHP’ye yakın bir televizyon ekranında Erdoğan eleştirisi yaparken “Menderes’in sonunu” hatırlattı. “Aman efendim, bu olmadı artık, çok yanlış anlaşılır bu sözleriniz, düzeltseniz iyi olur” falan ihtarları alınca da…
Menderes’in idam edilmesinin ne kadar da makûs bir şey olduğunu tabir etmek zorunda kaldı.
Menderes’in sonuyla siyasetçi korkutmak, yakın siyasi tarihimizin ulusal sporudur.
Demirel’e bu sonu hatırlattılar, Özal’a hatırlattılar, Erbakan’a hatırlattılar.
En çok da Erdoğan’a hatırlattılar.
Hülasa…
Akıllanmadılar, akıllanmıyorlar, akıllanmayacaklar.
Hürriyet
Haber7