Sabahları işe giderken, akşamları dönerken otobüste, metroda, tramvayda dalıp gittiğim durakları kaçırdığım çok oluyor kitap okurken. Pekala hafta sonu kendime biraz vakit ayırabilmişken rahatça okuyabilmenin verdiği keyif tartışmasız hiçbir aktivitede yok diyebilirim. Çayımı demlemişim kitabımı açmışım başlıyorum okumaya, ee o vakit dur durabilirsen, anca kitabın sonunu getiririz. Şayet siz de kendinize vakit ayırabilirseniz, bir solukta okuyup bitireceğiniz ve çok seveceğiniz birkaç kitap teklifiyle geldim. O vakit buyurun bakalım.
Hayvan Çiftliği – George Orwell
George Orwell’ın sisteme karşı açıkça ‘reel sosyalizmin’ tenkit niteliğinde yazdığı bu kitap bir hayvan çiftliğinde geçiyor ve kitabın başkişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar kendilerini sömüren insanlara başkaldırır ve çiftliği ele geçirir. Maksatları eşitliği sağlamak olan hayvanların ortalarında en zeki olan domuzlar ekip önderi olarak başa geçerler. Ne yazık ki bu ihtilali yeniden onlar bozar ve daha beter diktatörlük kurarlar.
İnsan Neyle Yaşar? – Lev Nikolayeviç Tolstoy
Dünyaca ünlü Rus edebiyatçı Tolstoy’un yazdığı İnsan Neyle Yaşar? kitabı yediden yetmişe herkesin okuduktan sonra kendine dışarıdan bakabilmeyi sağlayacak bir kitaptır. Her insanın içindeki hırs, açgözlülük ve uygunluk üzere mevzuları ele alan bu kitapta çıkarılacak çok ders var.
Fareler ve Beşerler – John Steinbeck
Baştan sona hoş bir dostluk öyküsünü anlatan bu kitap okuyucularını biraz ağlatıyor olsa da tekrar de en sevilenler ortasında yer alıyor. George ve Lennie’nin arkadaşlığını ele alan, hayallerine ulaşma uğraşlarıyla yüreklere dokunacak, tam da yaklaşmışken hiç beklenmedik anda felaketlerin gerisi ardı kesilmez ve olanlar olur.