Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Suriye krizindeki gelişmelerle ilgili çevrimiçi toplantısında konuşan Geir Pederson’ın, Cenevre’de yapılacak toplantıya tarafların, ”iyi niyetle ve ön koşulsuz” katılması yönündeki çağrısına ABD ve Rusya temsilcileri olumlu yaklaştı.
Pedersen, Suriye’nin kuzeybatısındaki Türk-Rus koordinasyonuna övgüde bulunurken, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Suriye genelinde siviller üzerindeki insani ve sosyal etkileri konusunda da uyarıda bulundu.
ABD temsilcisinden ”önceki tartışmaların ötesine geçme” çağrısı
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Kelly Craft, BMGK’nin 2254 sayılı kararı çerçevesinde düzenlenecek toplantıya ilişkin, katılacak heyetlere “önceki tartışmaların ötesine geçmeye ve anayasal reformları doğrudan görüşme”ye davet etti.
“Komite üyelerinden mümkünse haftalarca Cenevre’de kalmaya ve kapsamlı tartışmalara katılmaya hazır olmasını talep ediyorum.” diyen Craft, katılımcıları sonraki tur görüşmeleri için bir zaman çizelgesi üzerinde anlaşmaya varmaya çağırdı.
Craft, “Trump yönetimi, komitenin 2254 sayılı karar uyarınca yeni bir anayasa taslağı hazırlama çalışmalarını kolaylaştırma çabaları için Özel Temsilci Pedersen’e tam destek sağlıyor.” dedi.
Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vasily Nebezia ise oturumdaki konuşmasında, “Suriyelilerin uyumunu kolaylaştıracak ve dolayısıyla bir unsur olarak hizmet edecek siyasi diyaloğu sürdürmenin önemli olduğunu düşünüyoruz ve bunun Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenlik ve bağımsızlığını güçlendireceğine inanıyoruz.” dedi.
”24 Ağustos’tan itibaren Cenevre’de Anayasa Komitesi çalışmalarına yeniden başlanmasıyla ilgili olarak Suriyeli delegelere başarılar diliyoruz. Rusya bu konuda özel temsilci bulundurmaya ve Suriyelilere gerekli desteği vermeye devam edecektir.” diyen Nebezia, ABD’nin Suriye rejimine uyguladığı yaptırımları ise “Şam’daki rejimi devirmeye teşebbüs” olarak nitelendirdi.
Nebezia, Cenevre’deki toplantının ileriye doğru bir yol çizmeye ve temsili bir anayasa için ilerlemeye yardımcı olacağını belirtirken, ”Suriye’ye barış getirmenin tek yolu, bütün topraklarını Şam’ın kontrolüne geri vermek ve kapsayıcı bir Suriye diyaloğu yoluyla siyasi bir çözümü teşvik etmektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Haber7