MHP Küme Başkanvekili Erkan Akçay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından muştusu verilen doğal gaz rezervine ait, “320 milyar ketreküp doğal gazın kısa, orta ve uzun vadede çok olumlu tesirlerini daima birlikte göreceğiz.” dedi.
Manisa’nın Kula ilçesini ziyaret eden Akçay, Tarihi Beyefendiler Meskeni Konağı’nda Belediye Lideri Hüseyin Tosun’dan çalışmalarla ilgili bilgi aldı.
Akçay, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 2012’den bu yana hızlandırılmış bir halde deniz güç filosunu kurduğunu, Oruç Reis ve Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemileriyle Fatih, Yavuz ve Yasal derin sondaj gemileriyle kendi ulusal teknolojisiyle ve takımlarıyla Güç Bakanlığının uyumunda Türk bayrağını hem Akdeniz’de hem de Karadeniz’de dalgalandırdığını söyledi.
Yapılan araştırmaların sonuç verdiğini belirten Akçay, şunları kaydetti:
“Konunun teknik uzmanlarının ön görüsü odur ki bu daha başlangıç. Bu müjdeli haberleri önümüzdeki periyotlarda duymayı ümit ediyoruz ve bekliyoruz. Her bakımdan, yalnızca ekonomik değil, memleketler arası siyaset, güç piyasası ve ekonomik girdilerdeki maliyetlere olumlu yansıması bakımından dalga dalga çok olumlu tesirlerini önümüzdeki süreçte doğal gaz üretilip hizmete sunulduğu evrelerde en iyi formda göreceğiz. Zira biz güç bakımından epey kıt imkanlara sahip bir ülkeyiz. Başta doğal gaz ve petrol olmak üzere. Büyük ölçüde bunları ithal etmek durumundayız. Bu durum bizim dış ticaret hacmimize de çok olumsuz yansımaktadır. Yüzde 99 ithal edilen ve yıllık 45 milyar metreküp doğal gaz ithal edildiği düşünürsek bu birinci müjdeli haberin, 320 milyar metreküp doğal gazın kısa, orta ve uzun vadede çok olumlu tesirlerini daima birlikte göreceğiz.”
ABD’de Demokrat Partinin Lider adayı Joe Biden’in Türkiye’ye ait açıklamalarına da reaksiyon gösteren Akçay, şöyle devam etti:
“Buradan da anlaşılıyor ki Türkiye’nin istiklaline ve istikbaline, ulusal iradesine ve yasal hükümetine, iktidarına karşı çok alçakça tertipler içerisindedirler. Burada kullanılan ülkeler var, Yunanistan başta olmak üzere ardından Mısır’ı sayabiliriz. İsrail de bu grubun içerisinde. Fransa da duruma müdahil olmaya, durum almaya hadsiz bir formda uğraş gösteriyor. Bütün emelleri, Türkiye’yi Akdeniz’de hak ve çıkarlarını koruyamaz ve bu hak ve çıkarlarından tecrit edilmiş adeta kendi deniz hudutları içerisinde oltayla balık avlar hale getirmeye yönelik, son derece hadsiz ve alçakça tertiplerdir. Türkiye Cumhuriyeti ulusal egemenliğine sahip, içte ve dışta yalnızca yasal ve türel haklarını yürüten bunu koruyan bir ülkedir.”
Haber7
