Eskizlerinden dizaynın son haline kadar tüm basamakları 2 yılı aşkın vakitte tamamlanan Omologata ile kalıcı iz bırakan, ölümsüz ve her ortamda dikkatleri üzerine çekecek kadar özel ayrıntılarla şekillendirilmiş fütüristik bir tasarım hedeflendi.
Omologata’nın her detayı, müşterisinin talebi ve sayısız değişken dikkate alınarak tasarlandı. Omologata, Ferrari’nin 70 yıllık esaslı GT geleneğine dayanan ve 2009 yılında üretilen P540 Superfast Aperta’nın akabinde markanın önden motorlu V12 platformu üzerine geliştirildi.
Marka tarihinde bu fikirle geliştirilen 10’uncu araba olan Omologata, pist kabiliyetinin yanı sıra spor yol arabası özelliklerine de sahip. Agresif görünümüyle öne çıkan modelin oluşmasında birinci olarak 812 Superfast temel alındı ve ön cam ile farlar hariç tüm gövdede değişiklikler yapılarak kesin dizaynına ulaşıldı.
Aerodinamik gövdenin şekillenmesinde Ferrari’nin karakteristik ögeleri korundu ve keskin ayrıntılarla sportif tasarım güçlendirildi. Aracın bu eşsiz tasarımı, özel bir kırmızı gövde rengi olan üç katmanlı Rosso Magma ve karbon yüzeyler tamamlandı.
Ferrari’nin yarış mirasıyla da bağ kuran Omologata’nın iç yerinde; deri ve Jeans Aunde kumaş karışımı 4 noktalı yarış tipi emniyet kemerleri ile elektrik mavisi koltuklar, siyah renk ile zıtlık oluşturarak yer alıyor.
El imali ayrıntılar ise geçmişle bağ kurarken, markanın yarış dünyasındaki modellerinden de izler taşıyor. Gösterge paneli ve direksiyon simidi üzerinde yer alan çatlak boya efektine sahip metal modüller; 1950’lerin ve 1960’ların efsanevi GT yarışçılarına ve Ferrari motorlarının üst kapağına gönderme yapıyor.
250 LM ve 250 GTO üzere arabalarda kullanılan dövülmüş boya efekti ve Ferrari F1’de kullanılan iç kapı kolları da geçmişle olan bağları kuvvetlendirerek markanın güçlü mirasını bugüne taşıyor.
Haber7
