Hakan, yazısında Kılıçdaroğlu’nu “Kahvehane” teklifi, Abdullah Gül yanılsaması ve Millet ittifakının “sembolik” cumhurbaşkanı adayı örnekleriyle CHP liderinin içinde bulunduğu trajikomik hali bir bir ortaya koydu.
İşte Ahmet Hakan’ın yazısındaki o bölüm;
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir süre öncesine kadar…
Hasımlarını çıldırtır, dostlarını ise güldürürdü.
*
Fakat bir süredir, hatta uzunca bir süredir tam tersini yapıyor.
Hasımlarını güldürüyor, dostlarını ise çıldırtıyor.
Sadece son birkaç günden üç örnek vereceğim:
*
ÖRNEK BİR: Dünya pandemiyle mücadele ederken Kemal Kılıçdaroğlu, “Kahvehanelerde oyun oynamak serbest olsun, her oyunda yeni bir iskambil destesi açılsın” önerisiyle çıktı milletin huzuruna… Hasımları bayağı bir gülüp eğlendi bu öneriyle… Dostları ise “Yahu şaka mı bu? Yok artık… Böyle bir şey dememiştir canım” falan diye çıldırdıkça çıldırdı.
*
ÖRNEK İKİ: Hâlâ “Abdullah Gül’den korkuyorlar” demeye devam ediyor Kemal Kılıçdaroğlu. En son Halk TV’de bunu söyledi. İktidar çevrelerinin “Abdullah Gül muhalefetin adayı olacak” diye fena halde korktuklarına samimiyetle inanmış Kılıçdaroğlu. Abdullah Gül dedikçe hasımlarının rahatlayarak kahkahalara boğulduğunun, dostlarının ise çıldırdığının farkında bile değil.
*
ÖRNEK ÜÇ: Millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı “sembolik aday” olacakmış. Seçilince parlamenter sisteme dönülecekmiş. Bunun için ittifaktaki partiler mukavele imzalayacaklarmış. Düşünün: Cumhurbaşkanlığı seçiminde millet ittifakının adayı “Ben semboliğim” diye propaganda yapacak. Hasımlar gülmesin, dostlar çıldırmasın da ne yapsın?
*
“Yine mi muhalefet lideriyle uğraşıyorsun?” diyecek olanlara peşinen cevap veriyorum:
*
Böyle bir ortamda dostlarını çıldırtıp hasımlarını güldüren bir ana muhalefet lideriyle uğraşmamak…
İktidara yapılabilecek en büyük kıyaktır.
*
Bence bunu iki dakika düşünün abiler.
Haber7