Turan, Mecliste, gazetecilere gündeme ait değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Meclis gündemine ait bilgi veren Turan, TBMM Genel Konseyinde bu hafta Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Ofisleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni görüşmeyi planladıklarını söyledi.
KKTC Anayasa Mahkemesinin, Kur’an kurslarının kapatılmasıyla ilgili kararını kıymetlendiren Turan, “Kıbrıs bağımsız bir devlet. Kıbrıs’ın kendi kararı lakin milletlerarası hukuka baktığımızda, ebeveynlerin kendi çocuklarını din eğitimine vermesi anayasal hak.” dedi.
Türkiye’nin, emsal bahislerle uzun yıllar kaybettiğini anımsatan Turan, “Türkiye bu bahiste çok deneyimli; bu ülkeye, siyasete, devlete ve millete büyük bedeli olduğunu bir arada yaşadık. Kıbrıs’ın da bu şekil bahisleri yaşamamasını isteriz.” diye konuştu.
Mevzunun daha özgürlükçü, makul bir yaklaşımla, milletin vicdanını rahatlatan şekilde çözülmesi gerektiğini belirten Turan, “Kıbrıs bize tarihin emaneti. KKTC Anayasa Mahkemesinin aldığı karar, klasik hukuktan çok uzak, ideolojik, tartışmaya açık. Bu kararın düzeltileceği kanaatindeyim.” sözlerini kullandı.
– “YALANDAN, İFTİRADAN ÖTEKİ BİR SİYASET YAPMIYORLAR”
Muhalefetin, “Merkez Bankası rezervlerindeki 128 milyar doların eridiğine” ait argümanına karşılık veren Turan, “2002’de altın ve döviz bir arada, brüt döviz rezervimiz 26 milyar dolar. Kılıçdaroğlu, ‘128 milyar dolar nerede?’ diyorsa, öncelikle rezervi 26 milyar dolardan 128 milyar dolara çıkardığımızı yani başarımızı takdir ettiğini söz etmek isterim.” dedi.
Türkiye’nin daha büyük rezervleri hak ettiğini lakin bunun muhalefet tarafından tescilinin, kendileri açısından değerli olduğuna işaret eden Turan, şöyle konuştu:
“Aslında bizi eleştirirken bunu 26 milyar dolardan 128 milyar dolara çıkardığımızı da vurgulamış oluyorlar. Lakin bizdeki muhalefet nereden bakarsak bakalım daima elimizde kalan stil ortaya koyuyor. Muhalefetin palavradan, iftiradan öbür bir siyaset yapmadığını görüyoruz. Şayet dedikleri üzere Merkez Bankasında bu türlü bir kayıp varsa neden bunu bir anda 3 parti birlikte kullanmaya başladı. Neden bunu dün değil de bugün söylemeye başladılar.
Sorunun karşılığı şimdiye kadar çok kez net olarak verildi. Siyasette ne düzey ne de nezaket bıraktılar. Tartışmalar, hareketler, afişler bunun göstergesi. Dün Menderes’e ‘Yurt dışına 12 uçak dolusu altın kaçırıyor.’ diyen anlayışın birebiri bugün bize bu ithamlarda bulunuyor. Ortada evrak, bilgi yok. Yalnızca ajans çalışması biçiminde ortaya koyulan bir tez var. Bu tez dün yokken bir anda üç parti birebir anda söylüyorsa bu, öbür bir hesabın, diğer bir ‘Başlayın.’ talimatının gereğidir.”
– “CHP’YE 3,5 MİLYON LİRA CİVARINDA USULSÜZLÜK CEZASI KESİLDİ”
CHP’nin, AK Parti’yi, bu hususlarda eleştirecek olan en son parti olduğunu belirten Turan, “Daha dün CHP’nin hesaplarını inceleyen Anayasa Mahkemesi, 3,5 milyon lira civarından usulsüzlük olduğundan partiye ceza kesti. Bunun içinde, vahim fakat CHP ile bir arada anılan sucuk, sakız, alkol, don, terlik harcaması var. Bunlar bu türlü adamlar. Nasıl oluyor da bunlar Anayasa Mahkemesinin bu kararını görmeden Merkez Bankasını eleştirebiliyorlar.” dedi.
Merkez Bankasında eklenen, satılan yahut çıkarılan ne varsa hepsinin kayda geçirildiğine dikkati çeken Turan, şöyle devam etti:
“Bu, ülkemizin, devletimizin bankası. İktisadın aktörleri, vakte nazaran natürel ki bazen dövizi bazen altını bazen Türk lirasını artıracaktır. Süreç budur. ‘Faiz artmasın.’ diye yapılan adımlar vardır. Bu adımları eleştirebilirsiniz lakin ‘Faiz artmasın.’ diye iktisadın argümanlarının değerlendirilmiş olmasından kaynaklı bir eleştiriyse bunu baştacı ederiz. Lakin olayı yalnızca siyasi hesaplarla Merkez Bankasının CHP üzere yönetildiğini zannederek bu ithamlarda bulunulmasını ne hükümetimiz ne de Merkez Bankası idaresi hak etmiyor. Merkez Bankası, devletin bankası. Bu kadar ağızlarına sakız yapmalarını yanlışsız bulmuyorum. Buna ait açıklamalar yapıldı. Tekrar istek ediyorlarsa randevu alsınlar. Merkez Bankasına gitsinler, izah edilsin.”
– “BUNLAR ÜLKEYE HİZMET ETMİYORLAR”
Bülent Turan, ülkenin bankasına ziyan veren usulde telaffuzda bulunulmasını hakikat bulmadığını söyledi.
Bu adımları, üretim iktisadını canlandırmak ve faizin artmaması için attıklarını anlatan Turan, şunları kaydetti:
“Şimdi ısrarla bu hesabı sorduğunu zannedenler, aslında kendi faiz taleplerinin yerine gelmediğini düşünenlerin sözcülüğüne soyunuyorlar. Bu, akli bir süreç değil. Akli bir süreç olsaydı, buna vaktinde ‘Nerede bu?’ derlerdi. Dün ‘Damat nerede?’, bugün ‘Merkez Bankasının paraları nerede?’ Yarın da öbür bir şey olacak. Siyasi bir hengamenin, ajans çalışmasının karşılığı bunlar. Bunun ülkeye haksızlık olduğu kanaatindeyim. Bu, ülkemizde faizin artmasını, üretimin durmasını isteyen malum anlayışların aparatlığına soyunmaktan öbür bir şey değil. Esasen nerede bir yanlış var, onun sözcülüğünü CHP yapıyor. Dün Esed’in avukatıydılar. Azerbaycan’a asker gönderdiğimizde bize kızıp Ermenistan’ın avukatlığını yaptılar. ‘Libya’da ne işin var?’ deyip İtalya’nın avukatlığını yaptılar. ‘Doğu Akdeniz’de ne işin var?’ deyip diğer birilerinin avukatlığını yaptılar. Bugün de faizcilerin avukatlığını yaparak, ‘Faiz niçin artmadı?’ diye kızanların sözcülüğünü yapıyorlar. Lakin milletimizin vicdanı, irfanı hepsini görüyor. Taş yerine oturacaktır. CHP’nin ayarı o kadar bozuldu ki bunlar ülkeye hizmet etmiyorlar.”
Haber7
