Hatay’da 16 gün içerisinde annesi, babası ve ablasını yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle, başka ablasını da kanser nedeniyle kaybeden Akcurun İlkokulu Müdürü Cevdet Alkan, yakalandığı koronavirüsü yense de geçirdiği güç günlerin acısını yaşıyor.
Cevdet Alkan (56), kanser tedavisi gören 61 yaşındaki ablasının hayatını kaybetmesinin akabinde anne ve babasının Kovid-19’a yakalandığını öğrendi. 90 yaşındaki babasını bir mühlet sonra Kovid-19 nedeniyle kaybeden Alkan, daha sonra kendisi de virüse yakalandığı için izolasyona girdi.
Babasının vefatından 2 gün sonra Alkan’ın 86 yaşındaki annesi de Kovid-19 nedeniyle hayatını yitirdi. İzolasyonda olduğu için cenaze merasimine gidemeyen Alkan, kısa mühlet sonra da 63 yaşındaki öteki ablasının Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybettiği haberini aldı.
Alkan, AA muhabirine, 16 gün içerisinde ailesinden 4 kişiyi kaybetmenin ıstırabını gözyaşları içerisinde anlattı.
9 GÜNDE KOVİD-19’DAN 3 YAKININI KAYBETTİ
Kısa mühlet içinde 3’ü Kovid-19’dan olmak üzere 4 yakınının hayatını yitirdiğini belirten Alkan, şunları söyledi:
“20 Kasım’da küçük ablamı kanser nedeniyle kaybettim. Şimdi bunun acısı tazeyken 24 Kasım’da babam rahatsızlandı ve hastaneye götürdüğümüzde koronavirüse yakalandığını öğrendik. Bu sırada 3 gün sonra da annem rahatsızlandı. Onun da testi olumlu çıktı. 27 Kasım’da babam hayata gözlerini yumdu. Onu toprağa şimdi yeni vermiştik, ondan 48 saat sonra da annemi kaybettik. Bu sırada benim de testim olumlu çıktığından anneme son misyonumu yapamadım. Bu çok acı verici bir durum. Onunla vedalaşamadım bile. Birkaç gün sonra da 5 Aralık’ta Kovid-19 nedeniyle hastaneye kaldırdığımız öteki ablam hayata gözlerini yumdu. Kendi canımdan 4 kişinin vefatını izledim, çaresizlik içerisinde hiçbir şey yapamamanın acısını yaşadım. Bu o denli bir acı ki annemin bile cenazesine katılamadım, ona veda etme talihim olmadı.”
“ANNEME SON VEDAYI EDEMEDİM”
Kendi hastalık sürecinin çok ağır geçmediğini anlatan Alkan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“İlaçlarım çabucak geldi, onları kullandım. Bende hiçbir semptom olmamasına karşın bu mühlet insanı yıpratıyor. Dört duvar ortasında daima başınızda kuşkular oluyor. Hem fizikî hem de ruhsal çöküntü yaşıyorsunuz. Sonunda ne olacak diye korkuyorsunuz. Karantina sürecinde, sevdiğin insanların sana gereksinimi varken onların yanında olamamak çok acı veriyor. Hastayken yanına gidemiyorsunuz, vefat olsa cenazelerine katılamıyorsunuz. Anneme son vedayı edemedim. Bir şey yapamamak çok acı verdi.”
Alkan, insanlara hastalığa karşı önlemleri gevşetmemesi teklifinde bulunarak, “Bu hastalığı önemseyin. Kendinizi, sevdiklerini korumak ismine, gerekli önlemleri alın. Bana, aileme bir şey olmaz fikriyle hareket etmeyin. Size bir şey olmayabilir lakin yanına girip çıktığınız anne ve babanızın ağır bir hastalık geçirmesine hatta vefatına sebep olabilirsiniz. Bunun pişmanlığını ömür uzunluğu yaşayabilirsiniz.” sözünü kullandı.
Haber7
