“Seyyah-ı Şehir” namıyla da anılan Abdürreşid İbrahim, Asya İslam coğrafyasını gezerek Alem-i İslam adıyla iki ciltlik eser çıkarmasının ardından 1900’de Japonya’ya geldi.
Japonya’da eğitim ve sosyal hayatı izleyerek eserler kaleme alan, Japon devlet adamlarına İslam’ı tebliğ eden İbrahim, bazılarının Müslüman olmasına vesile oldu.
Tokyo’da bir cami hayaline 1938’de kavuşan ve imamlığını üstlenen İbrahim, vefatının 76. yıl dönümünde Japonya’daki Müslüman toplumlar nezdinde önemini koruyor.
SEYAHATİ VE ESERLERİ
İbrahim, Rusya’nın Sibirya bölgesindeki Omsk şehrinde 1857 yılında Tatar Türkü bir ailede dünyaya geldi.
Yedi yaşından itibaren medrese eğitimi alan İbrahim, 14-15 yaşlarında anne ve babasını kaybetti. Öksüz ve yetim büyüyen İbrahim, hayatını çalışarak sürdürdü.
Akmolla vilayetinde 1879’da imamlık yapan İbrahim, eğitimini sürdürme arzusuyla zengin bir köylünün yardımıyla Medine’ye gitmek üzere İstanbul’a geldi.
1880’de Rusya’dan gelip hacca gitmekte olan zengin bir Tatar’ın hizmetkarlığını üstlenerek deniz yoluyla gittiği Medine’de 4 yılı aşkın İslami ilimler eğitimi aldı.
İslam dünyasının siyasi durumunu yakından takip eden İbrahim, 1884’te uğradığı İstanbul’da dönemin entelektüellerinden Ahmed Vefik Paşa, Muallim Naci, İzmirli İsmail Hakkı gibi birçok kişiyle görüştükten sonra 1885’te memleketi Tara’ya döndü.
Tara’da aynı yıl evlenen İbrahim, yeniden İstanbul’a giderek Maarif Nazırı Münif Paşa ile görüştü.
MÜSLÜMANLARIN ANADOLU’YA GÖÇÜ
Rusça sınavını 1891’de geçerek 1892’de Orenburg Ruhani Meclisi tarafından kadı tayin edilen İbrahim, üyesi olduğu Orenburg Şeri Mahkemesi reisinin hacca gitmesi üzerine mahkeme reisliğine getirildi.
İbrahim görevde kaldığı 8 ay boyunca fakir ve yetimler için dernekler kurdu. Petersburg’a gidip İçişleri ve Maarif bakanlarıyla görüşerek Müslümanların meselelerine çözüm getirmeye gayret etti.
Çabalarında başarılı olamayan İbrahim, sürdürdüğü mahkeme reisliği görevinden istifa ederek İstanbul’a döndü ve Livaul Hamd risalesini İstanbul’da bastırdı.
Risalelerini Rusya’ya götürüp dağıtan İbrahim, eserinde baskı altındaki Türkleri Türkiye’ye göç etmeye çağırdı.
Yeniden İstanbul’a dönen ve Çolpan (Çoban) Yıldızı adını verdiği risalesini bastıran İbrahim, burada dönemin aydınlarından Namık Kemal, Ahmet Vefik Paşa gibi isimlerle iletişim kurdu.
Görüşmelerinde Rusya’daki Müslümanların yaşadığı şartları dile getiren İbrahim, 70 bin kadar Müslüman’ın Anadolu’ya göçünü sağladı.
KISA DÜNYA TURU VE JAPONYA
Geçimini kımızcılık ve ziraatçilik ile sağlayan İbrahim, 1896’da Avrupa’ya giderek Rusya Müslümanlarının sorunlarını anlattı.
Seyahat etmek üzere İstanbul’dan 1897’de ayrılarak Filistin, Hicaz ve Mısır’ı ziyaret eden İbrahim sonrasında İtalya, Avusturya, Fransa, Bulgaristan, Yugoslavya, Batı Rusya’yı gezdi.
Kafkasya, Maveraünnehir, Batı Türkistan, Doğu Türkistan, Sibirya bölgelerine giden İbrahim, 1900 yılında ilk kez Japonya’ya geldi.
Buradaki kısa temasları sonrası Petersburg’a dönen İbrahim, “Mirat” dergisini çıkardı ve 1902’de ikinci Japonya seyahatine çıktı.
Ancak ikinci seyahatinde Rus elçiliği, Japon hükümetinden İbrahim’in ülkeden gönderilmesini istedi.
HEM GEZİ HEM TEBLİĞ
İbrahim, kaldığı sürede Japon eğitim usulünü inceledi, Japon okullarının merasimlerine katılıp her sahada okullarını gezerek incelemelerde bulundu.
İşçiden köylüye her kesim ve seviyeden insanla Japonya’da fikir alışverişinde bulunan İbrahim, zamanın Japonya Prensi Ito ile de bir araya geldi.
Japonya’nın tarihi, kültürü, geleceği, ulusal ahlak ve gelenekleriyle ilgili bilgiler edinen İbrahim, uygun zemin buldukça muhataplarına İslamiyet’i tanıtarak tebliğ etti.
İbrahim’in bu çabaları sonucu görüştüğü bazı kişiler Müslüman oldu ancak Rusya’nın talebiyle İbrahim’in faaliyetleri durduruldu.
Önce Japonya’dan, sonra Osmanlı’dan gönderilen İbrahim, Odessa’da yaşadığı esir hayatı sonrası Rusya Müslümanlarının baskısıyla Petersburg’a dönebildi.
Burada bir matbaa kuran İbrahim, Rusya hakimiyetindeki Türkler arasında birlik kurma ülküsüyle “Ülfet” dergisini yayımladı.
ALEM-İ İSLAM VE JAPONYA’DA İNTİŞARI İSLAMİYET
Rusya ve Japonya arasında patlak veren 1904-05 savaşında Japonya’nın galip gelmesi, Rus kontrolünde kimliklerini özgürce ifade edemeyen Müslüman toplumlarda yankı uyandırdı.
Seyahatlerdeki tarafsız tespitlerinden oluşan Alem-i İslam kitabını tefrika halinde zamanın Sıratı Müstakim dergisinde yayımlayan İbrahim, eserinde Japon ahlakı ve Japonya’nın kalkınmasının bazı sırlarına yer verdi.
İbrahim, Japonya hakkında Türkiye’deki ilk ciddi tetkikler olarak nitelendirilen kitapları “Alem-i İslam” ve “Japonya’da İntişarı İslamiyet” eserleriyle İslam dünyası ve Japonya arasında köprü oluşturdu.
Japonya’da yaşadığı sürede Tokyo’da kalan, Japonca öğrenen ve İmparatorluk ailesiyle dostluğunu sürdüren İbrahim, üst düzey bazı Japon devlet adamlarının Müslüman olmasına vesile oldu.
Uzakdoğu coğrafyasındaki Müslümanların dayanışmasını ve Japonya’da İslam’ın tanıtılmasını Asya Gikai derneğini kurdu.
Üyeleri arasında Japonya’nın kanaat önderleri de bulunan dernek, Abdürreşid İbrahim’in Japonya’daki hayali Tokyo’da bir caminin açılması için girişimlerde bulundu.
İbrahim, 1909’da Sultan 2. Abdülhamid’in tahttan indirilmesi sonrası ani bir kararla Tokyo Camisi hayalini de erteleyerek Haziran 1909’da Kore’ye gitmek üzere Tokyo’dan ayrıldı.
KONYA’DAN TOKYO’YA
İstanbul’a 1910’da dönen İbrahim, İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy gibi dönemin aydınlarıyla görüştü, Süleymaniye Camisi kürsüsünden Osmanlı halkına Japon toplumu hakkında bilgi verdi.
Birinci Dünya Savaşı sonrası Osmanlı Devleti’nin yerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında Konya’ya yerleşen İbrahim, burada sürdürdüğü münzevi hayat sonrası yeniden yollara düştü.
İbrahim, 1933’te yeniden Japonya’ya vardığında verdiği büyük emekler sonucu 1934’te, bugünkü Tokyo Camisinin bulunduğu yerde, yaklaşık 1 milyon dolara Tokyo Camisinin inşaatını başlattı.
Giderleri zengin Japonlar tarafından karşılanan ve planını Japon mimar Yoşimoto’nun çizdiği Tokyo Camisinin ilk tuğlasını Abdürreşid İbrahim koydu.
Yapımı 1938’de tamamlanan ve açılışına İslam ülkelerinden temsilciler ve Japon devlet adamları katıldığı Tokyo Camisinin ilk imamlığına getirilen İbrahim, bu görevini vefatına dek yürüttü.
İbrahim davası uğruna vakfettiği ömrünü 1944 yılının 17 Ağustos’unda tamamlamasına rağmen, kentin silüetini süsleyen mirası Tokyo Camisi, Japonya’da İslam toplumlarının dayanışmasına ait vizyonunu temsil etmeyi sürdürüyor.
Tokyo’nun Fuçuu semtindeki Tama kabristanlığında defnedilen seyyah İbrahim, Japonya’daki Müslüman toplumlarca her yıl doğum ve vefat yıl dönümlerinde kabri başında anılıyor.
Haber7