İstanbul, en büyük imparatorlukların başşehri kadim kent. Tarihte gelmiş geçmiş en güçlü devletlerin başşehri olmuş İstanbul, hükümdarların en görkemli miraslarına konut sahipliği yapıyor. Medeniyetlerin kıymetli kaynakları, her zaviye başında sizleri selamlarken vakit makinesinde uzun bir yolculuğa çıkmak için tarihi yapılardan rastgele birinin kapısını aralamanız yerinde. Saraylar, camiler, hanlar, hamamlar, çarşılar ve köşkler üzere ihtişamlı yapılardan meydana gelen İstanbul silüetine bir de küçük saray görünüme sahip kasırlar da eklenince keşfetmekle bitmeyecek mimari olağanüstüleri ortaya çıkıyor.
Kasırlar, padişahların kentin dışına yüksek tepelere inşa ettirdikleri küçük saray, köşk yahut av köşkleri olarak kullanılan mimari bakımından gösterişli yapılardır. İstanbul’un pek çok bölgesinde önünüze çıkabilecek kasırlardan en hoşlarını sizler için listeledik.
Ihlamur Kasrı- Beşiktaş
Beşiktaş ile Nişantaşı arasındaki Ihlamur Mesiresi’nde bulunan Ihlamur Kasrı, Abdülmecit tarafından Nigoğos Balyan’a yaptırılmıştır. Merasim Köşkü ve Maiyet Köşkü olarak 2 kasır biçiminde tasarlanan yapılardan Merasim Köşkü, Ihlamur Kasrı’dır.
Merasim Köşkü, ziyaret edebileceğiniz müze ve saray olarak, Maiyet Köşkü ise kafe olarak kullanılmaktadır. Maiyet Köşkü, daha sade ve küçük bir yapıdır. Köşkün üst kat duvarları, imalatı sıkıntı ve pahalı olan Avusturya stukosu ile kaplanmıştır.
Ihlamur Kasrı giriş fiyatı; tam 20 TL, indirimli 10 TL, öğrenci 5 TL. Bahçe kısmına giriş ise 5 TL’dir.
Hidiv Kasrı- Beykoz
Hidiv Kasrı, Mısır Hidivi (Valisi) Abbas Hilmi Paşa tarafından 1907 yılında İtalyan mimar Delfo Seminati’ye yaptırılmıştır. İstanbul Boğazını seyreden bir kuleye sahip köşk, geniş bir koru içerisinde şato görünümüne sahiptir. Köşkte yaprak, çiçek ve meyve desenli vitray camlı kapılar ile mozaik süslemeli tavan göz alıcı bir sıklığa sahiptir. Bunun yanında köşkün dış kapı girişindeki altın yaldızlı kapı ve üzerinde Ay Yıldızlı hidiv tacı bayrağı gözlerden kaçmamaktadır.
Hidiv Kasrı, hususî bir işletme bünyesinde restoran ve kafe olarak hizmet vermektedir.
Küçüksu Kasrı- Beykoz
Boğaziçi’nde Küçüksu ve Göksu dereleri arasında bulunan Küçüksu Kasrı, yeniden bir Nigoğos Balyan ürünüdür. Ihlamur Kasrı üzere Abdülmecit tarafından yaptırılan Küçüksu Kasrı, münhasıran batılı mimari özelliklerinin tercih edildiği devirde yapılması nedeniyle klasik Osmanlı yapılarından farklıdır. Köşk, ön cephesindeki kabartma süsleri, bahçesinde küçük süs havuzu üzere dış süslemelerinden Avrupa’dan sipariş edilen mobilyaları ve İtalyan mermerinden yapılan şöminesine kadar büsbütün batılı üslupta dekore edilmiştir.
Küçüksu Kasrı’na girişler, tam 10 TL, öğrenci 5 TL formunda fiyatlandırılmaktadır.
Malta Köşkü- Beşiktaş
Malta Köşkü, Yıldız Parkı’nda yeşillikler içerisinde inşa edilmiş tarihin kıymetli şahitlerinden biridir. Çadır Köşkü olarak da bilinen Malta, ismini Malta’dan getirilen taşlardan almaktadır. Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılan köşk, mimar Balyan ailesinin yetenekli ellerinden çıkmıştır. Tavan süslemeleri ve altın varaklı aynası, Malta Köşkü’nün en fazla görülmek istenen kısımlarını oluşturmaktadır.
Malta Köşkü, 5. Murat’ın alıkonulmasına ve Mithat Paşa’nın yargılanmasına şahitlik etmiş tarihin kıymetli tanıklarındandır.
Adile Sultan Kasrı- Üsküdar
Üsküdar’da Validebağ Korusu içerisinde konum alan Adile Sultan Kasrı, Sultan Abdülaziz tarafından küçük kız kardeşi Adile Sultan için yaptırılmıştır. Çift kollu görkemli merdivenlerin bitiminden içeri girdiğinizde geniş ve görkemli salon, sizleri karşılıyor.
Sepetçiler Kasrı- Fatih
Sarayburnu’nda Topkapı Sarayı’nın bitiminde İstanbul’un en hoş konumunda bulunan Sepetçiler Kasrı, Bizans Devri’nden kalma surlar üzerine inşa edilmiştir. Kasrın al mermerleri, Darıca ve Rusçuk’tan, çinileri İznik’ten, demir ve çivileri ise Samakoy ile Selanik’ten getirilmiştir. Sepetçiler Kasrı’nın ismi ile ilgili birçok rivayet vardır. Bunlardan biri; Sultan İbrahim’in kasrın etrafında bulunan hasırcılar ve sepetçi esnafları sıklıkla koruduğu ve kasrın imalatında da bu esnafın desteğini görmesi nedeniyle Sepetçiler Kasrı ismini aldığı söylenmektedir.
Sepetçiler Kasrı, devir periyot farklı vakıf ve kurumların tasarrufuna sunulmuş şimdilerde ise Yeşilay Umum Merkezi olarak kullanılmaktadır.
Tophane Kasrı- Beyzade
Sultan Abdülmecid’in inşa ettirdiği Tophane Kasrı, padişahların Tophane’de askeri tesisleri ziyaret etmeleri ya da İstanbul’a gelen devlet adamlarının karşılanması sırasında kullanılan bir mekandır. Tophane Kasrı, Osmanlı- Rus Savaşı’nı bitiren Milletlerarası konferans ve Lozan Antlaşması’ndan sonra Milletlerarası Boğazlar Encümeni içtimalarına konut sahipliği yapmıştır.
Devir içerisinde yapılan yol çalışmaları, kasrın denizle olan temasını kesmiş ve etrafına çeşitli binalar inşa edilmiştir. Günümüzde Mimar Sinan Üniversitesi’nin tasarrufunda olan olan Tophane Kasrı, vesair kasırlardan farklı olarak İngiliz mimar William James Smith imzası taşımaktadır.
Haber7