Yaklaşık 20 milyonu kapsayan dünya Türk diasporası, sosyal medyadaki şok edici görüntüler ve memleketlerinden uzun süredir beklenen haber beklentileriyle yakın destek olmak ve uzaktaki ailelerine yardımın kalkması için seferber oldu.
Türk-Avustralya tahmini 300.000’i aştığı Avustralya’nın Melbourne gideri, bir helal kasabın sonuçları otoparkta düzinelerce gönüllü, yeni çadırlar, battaniyeler ve uyku tulumlarıyla dolu karton kutularla üç nakliye konteynırını doldurur. Perşembe sabahı uçakla Türkiye’ye ulaştırılacak olan ikmal malzemelerinin birkaç gün içinde depremin olduğu yer olması bekleniyor.
Kampanyayı düzenleyenlerden biri olan Kasiye Kuru, kızı yanaklarına güneş kremi sürerken, “Buradaki herkesin izlediği, etkileyen birileri var” dedi. Avustralya’dan depremin merkez büyümesine yakın olan Gaziantep’e taşınmak için bıraktığı bir arkadaşının evini kaybettiğini söyledi. “O evi büyük bir sevgi ve deva ile inşa etti, ama sen ne yapıyorsun? Ey yaşamak.”
Ekipman gezisinin organizasyonlarından biri olan Bea Tercan, “Burada çok fazla duygu yaşandı” dedi. “Pek çok insan ağlıyor, pek çok insan acıyı hissediyor, sevdiklerine ulaşamıyor, bu da yıkıcı. Birinin sesini duyamamak ve nerede olduğu, sıkışıp kalmadıklarını, hayatta kalmadıklarını, sadece yardım için bağırıp çağırdıklarını bilememek en kötü.”
Gönüllüler koruyucu bantla sabitlediler ve okul gereksinimlerili çocukların yiyecek ve içecek tüketimiyle tüketimleri.
Sevkiyat konteynırlarından birinden Türk bayrağı dalgalanırken, insanların depremlerde yerlerinden olan akraba ve arkadaşlarının hesaplarını paylaştılar, sosyal odakları gözlemle ve felaket haberlerini tartıştılar.
60 yeni çadır bağışlayan ve kalıntılardan oluşan bir çocuğun görüntülerini anlatan Kamil Kolay, “Buraya kadar ağladım” dedi. “İki aylıktı – beni öldürdü.”
Bir adam, Türkiye’nin Hatay ilinin Kırıkhan ilçesinden olduğunu ve eşi ve oğlu da ölmüş bir kuzeni de dahil olmak üzere çok sayıda aile üyesini kaybettiğini söyledi.
Bayan Tercan, birlikte bu şekilde bir araya gelebilmesinin pek şaşırtıcı olmadığını söyledi.
“Bunu 2019’da Avustralya’daki çalı yangınları için gerçekleştirdik. Topluluğu bir araya getirdik ve yine başardık” diye ekledi. “Türk toplumu bir kriz olduğunda nasıl bir araya geldiğini biliyor.”
Tercan Hanım’a göre, kalıntılar arasında mücadele eden insanların görüntülerini inceleyerek, Türkiye’nin İzmit’te 17.000’den fazla kişinin öldüğü 1999 depreminden sağ kurtulan biri olarak yaşadığı deneyimlerin canlı anılarını canlandırdı.
“Yaşadıklarını bildikleri” dedi. “İnsanların beklediği bir şey değil. Onu yaşamadan asla hayal edemezsiniz ve kimsenin yaşamaması için dua ediyorum.”