Korona virüs geçiren hastaların bedenini eski günlerine kavuşturmanın ve direncini artırmanın en değerli yollarından birinin sağlıklı ve istikrarlı beslenme tertibinden geçtiğini belirten Oturakçıibogil, Akdeniz tipi beslenme şeklinin Koronavirüs sonrası bedenin toparlanmasında ve bağışıklığın güçlenmesinde tesirli olduğunu söz etti. Oturakçıibogil, tahıl, zeytin, üzüm, ekmek, makarna, zeytinyağı, mevsimine nazaran zerzevat ve meyve, balık, yoğurt, peynir, bakliyat, yağlı tohumlar ve et eserlerinin Akdeniz tipi beslenme biçiminin temelini oluşturduğunu tabir ederek, “Bu nedenle hastalığı atlatanların ve bağışıklığını güçlendirmek isteyenlerin günlük beslenme plânlarında tahıl gereksinimi için kesinlikle tam tahıllı eserleri tercih etmesini, 5 porsiyon sebze-meyve yemesini, hayvansal et eserlerini çoka kaçmadan tüketmesini ve yemeklerin üretiminde zeytinyağı kullanmalarını öneriyoruz” dedi.
Oturakçıibogil, öteki tüketilmesi gereken besinleri ise şöyle sıraladı:
“Omega-3, beden tarafından üretilemeyen ve bu nedenle dışarıdan yiyeceklerle alınması son derece değerli, doymamış yağ asitlerinden biridir. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirici tesiri vardır. Birebir vakitte depresyon tedavisi ve kalp damar sıhhati tarafından olumlu tesirleri olduğu da bilinmektedir. Yağlı balık çeşitleri adeta Omega-3 deposudur. Bunun yanı sıra ceviz, keten tohumu, ıspanak, kara lahana üzere koyu yeşil yapraklı sebzelerden de Omega-3 almak mümkündür. En çok bilinen ve kullanılan bağışıklık güçlendiren antioksidandır. Başta portakal, limon, mandalina çeşidi narenciye eserlerinden ve biber, kivi, çilek, koyu yeşil yapraklı sebzeler üzere besinlerden basitçe alınabilir. Bir meyve yahut zerzevatın rengi ne kadar koyu kırmızı yahut mor ise antioksidan ölçüsü da o oranda yüksektir. Bu besinler içerdikleri antosiyanin ve kuersetin sayesinde bağışıklığı güçlendirirken, kalp damar ve hücre sıhhati istikametinden de değerlidirler. Çörek otu, yüksek oranda timokinon içeriği ile bilinir ve bu unsur epey güçlü bir antioksidandır. Yapılan araştırmalar, nizamlı kullanımında bağışıklığı arttırıcı tesir gösterdiğini ortaya koymuştur. Yeşil çay tesirli antioksidan özelliklere sahiptir. Üstelik siyah çaya nazaran daha az işlendiğinden, içeriğindeki antioksidan bileşenler korunmuş olur. Lakin gebe bayanlar ve rastgele bir kronik hastalığı olan şahısların tertipli yeşil çay tüketimine başlamadan evvel kesinlikle tabiplerine müracaatları önerilir.”
Günlük 2,5-3 litre su tüketilmeli
Oturakçıibogil, suyun da çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Sağlıklı bir yetişkin insanın bedeninin yüzde 60’ı sudur. Bu bile bize suyun hastalık olmaksızın kıymetini göstermektedir. Bilhassa Koronavirüs’e yakalanıp atlatan şahıslarda ise akciğerde nem tutabilmek için günlük sıvı tüketiminin 2,5 ila 3 litre olması gerekir. Çay, kahve, gazoz, meyve suyu üzere öteki sıvılar ise suyun yerine geçemeyeceği için kelam konusu ölçüde günlük su tüketmek gereklidir” diye konuştu.
Haber7
