AK Parti Genel Lider Yardımcısı Yetenekli Ünal, Murat Yılmaz’ın moderatörlüğünde Mehmet Acet ve Mehmet Şahin sorularını yanıtlandırdı. Son devirde CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘sözde cumhurbaşkanı’ çıkışını pahalandıran Uzman Ünal, dikkat çeken bir benzetme yaptı.
Kılıçdaroğlu’nun 28 Şubat ve 27 Nisan darbelerinin öne çıkan paşalarından Yaşar Büyükanıt ile tıpkı lisanı kullandığını söyledi.
“VESAYETÇİ REJİMİN KIYMETLERİNE UYGUN DAVRANMAYAN CUMHURBAŞKANI ONLARA NAZARAN KELAMDA CUMHURBAŞKANI”
Ünal kelamlarını şöyle sürdürdü:
AK Parti iktidarından sonra 2003’te Cumhuriyet’in attığı manşeti hatırlayın. “Genç subaylar rahatsız.” Gerisinden çabucak “Tehlikenin farkında mısınız?” gerisinden cumhuriyet mitingleri, “Ordunun karşısında hürmetle eğiliyoruz” açıklamaları. CHP’den “ordu göreve” pankartları ve genel kurmay liderinin “Sözde değil özde cumhurbaşkanı istiyoruz” açıklamaları. Tam işte bu Kemal Kılıçdaroğlu’nun kelamda cumhurbaşkanıyla o gün genel kurmay liderinin tabir ettiği kelamda cumhurbaşkanı birebir şey.
Bu şu demek Tarık Zafer Tunaya’nın vesayet açıklamasından yola çıkarsak Kemalizm bu manada vesayet rejimi, CHP vesayet partisi, devlette vesayetçi devlet. Münasebetiyle vesayetçi rejimin kıymetlerine uygun davranmayan cumhurbaşkanı onlara nazaran kelamda cumhurbaşkanı. Millet tarafından seçilmiş olmasının bir değeri yoktur. Kemal Kılıçdaroğlu bunu geçen gün açıkladı. Dedi ki “Cumhurbaşkanı olmak için seçilmiş olmak kâfi değildir.”
“MİLLET İRADESİNİN HÂKİM OLMA MÜCADELESİ”
Uzman Ünal, Ak partinin verdiği çabayı birileri AK Parti’yi ve Tayyip Erdoğan’ın çabası üzere paketlemeye ve sunmaya çalıştığına dikkat çekti. Ünal “Meseleyi oraya indirgemeye çalışıyorlar lakin biz AK Parti’nin Recep Tayyip Erdoğan ile bir arada bu kadim çabayı sürdürüyoruz. Yani Tayyip Erdoğan’ın da verdiği çaba bir millet çabası, millet iradesinin hâkim olması mücadelesi” dedi.
“BU HENGAME ÇOK ESKİ VE ÇOK UZUN BİR KAVGA”
Yetenekli Ünal, programda asıl uğraşın vesayet sistemi ile demokrasi ortasında olduğuna dikkat çekti. Ünal “Bunlar zannediyorlar ki AK Parti’den kurtulurlarsa Erdoğan’dan kurtulurlarsa sorun çözülecek zannediyorlar. Halbuki bu hengame çok eski ve çok uzun bir hengame. Biliyorsunuz vesayet sözünü birinci kullananlardan bir tanesi Tarık Zafer Tunaya’dır. Tarık Zafer Tunaya, tek parti periyodunu diktatörlük değil vesayet olarak tanımlar. Bu tanımlamasında yani devletin millet üzerinde bir vasi olma hakkını bunlar kabul ederler. İşin kalbi burası. Yani neden devletin millet üzerinde bir vesayet hakkı vardır ve devlet neden millet üzerinde vasi olma hakkına sahiptir bu soruyu sormak lazımdır.” dedi.
Ünal, “Cumhurbaşkanı’nın millet tarafından seçilmiş olmasının bir değeri yoktur” kelamlarının de ulusal iradeye hançer olduğunu kelamlarına ekledi.
Haber7
