Lider Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu biçimde;
Bugünkü kabine toplantımızda koronavirüsten, iç ve dış hadiselerden spora kadar pek çok hususu kapsamlı bir halde değerlendirdik. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin karşılaştığı büyük sınamalar elbette bizi de olumsuz etkilemektedir. Hamdolsun her alanda verdiğimiz çabayı muvaffakiyetle yürütüyoruz. Salgın sürecinde sıhhat altyapımız, sistemimiz, teşhis ve tedavi protokolleri ile takdire şayan bir farklılık ortaya koyduk.
“BUNLAR HASIMLARIMIZIN DEĞİRMENİNE SU TAŞIR”
Millitemizin yararına ve çıkarına olan her çabayı değersizleştirme çabasında olanlar, muarrızlarımıza gereç sağlamayı misyon eden bir güruh her bahiste olduğu üzere burada da ortaya çıktı. Ülkemiz pekçok alanda ikili standarda maruz kalır, bunlar karşımızdakilerle birlikte hareket eder. Ekonomimize tuzaklar kurulur, felaket tellallığı ile hasımlarımızın değirmenine su taşır.
Hastane açarız, beğenmezler. Fabrika açarız, kulp takarlar, Yol, otoyol, metro açarız burun kıvırırlar. Halbuki bu türlü bir periyotta dünyanın her yerinde meslek kuruluşları, medya, sivil toplum üzere yapılar ülkelerinin ve halklarının yanında yer almıştır. Bu anlayışının ülkemizde de bir an evvel tesisini temenni ediyoruz.
“AMACIMIZ BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL ÜZÜM YEMEKTİR”
Aslına bakarsanız bu hizmetlerden en çok faydalananlardır. Konya’da kent hastanemizin açılışını yaptık. Salgın periyodunda yalnızca İstanbul’da donatılmış 5 hastaneyi hizmete sunduk. Her türlü yapan tenkide hürmetimiz vardır. Siyasi rekabetle ülke ve millet menfaatlerini farklı tutmayı, ahlaki bir sorumluluk olarak görüyoruz. Hedefimiz bağcıyı dövmek değil üzüm yemektir. Karşımızdakilerin de birebir anlayışa sahip olmaları koşuluyla herkese kalbimiz ve kapımız açıktır.
Karşımızdaki en tatsız görünümün sorumlusunun biz olmadığımızın da pek iyi biliyoruz. Suimisal emsal olmazdan hareketle biz bunlara bakmıyoruz. Bizim baktığımız tek yer milletimizin ne istediğidir. Milletimiz bize 18 yıldır olduğu üzere bugün de durmak yok, yola devam diyoruz. Bu anlayışla salgının sıhhat boyutu yanında öbür tüm tesirleri azaltmaya başlayan pekçok önlemi, teşviki hayata geçirmeyi sürdürüyoruz.
“İŞ GÖREMEMEZLİK ÖDENEĞİNİ DEVREYE SOKTUK”
1 milyon 186 bin çalışan için 934 milyon liralık bir kaynak kullanılmıştır. 3,5 milyon çalışanımıza 20 milyar liranın üzerinde kaynak aktarılmıştır. 1 milyon 976 bin şahsa 4,5 milyar lira ödeme yapılmıştır. İşsizlik ödeneği olarak 4 milyar liraya yakın kaynakla takviye verilmiştir. Kovid 19 teşhisi nedeniyle tedavi gördüğü, karantinada olduğu için işgöremezlik ödeneğini devreye soktuk.
Türkiye Eczacılar Birliği ile SGK protokolün yenilenmesiyle salgın devrinde üzerlerine ağır yük binen eczanelerimize 235 milyon liralık iyileştirme sağladık. Devlet muhafazasındaki gençlerimizin istihdam sayısı toplamda 54 bine yaklaştı. Salgın devrinde huzur konutlarındaki yaşlılarımıza verdiğimiz hizmetler, gösterdiğimiz ihtimam DSÖ tarafından iyi uygulama örneği olarak duyuru edildi.
Geçtiğimiz aylarda yine yükselme eğimi gösteren olay, hasta ve ağır hasta sayısındaki artışın düşme eğilimine girmiş olmasından memnuniyet duyuyoruz. Pekçok ülkenin baş etmekte zorlandığı konularda şu ana kadar kriz seviyesinde bir manzarayla karşılaşmadık. Havaların soğumasıyla birlikte artacak mevsim hastalıkları Kovid-19’la benzerlikler taşıdığı için süreci çok iyi yönetmemiz gerektiğinin farkındayız.
YERLİ AŞIDA MÜJDELİ HABERİ VERDİ
Yerli aşıda epey ileri seviyeye gelindi. Yapılan yatırım, verilen takviye ve hazırlanan yol haritaların birer birer icraata dönüşmesinin haklı kıvancı içerisindeyiz. 5 tanesi insan çalışmaları safhasına yaklaştı. Araştırma kuruluşlarımızın planlamalarının, verdikleri takviyelerin değeri, altyapı ve insan kaynağı gücümüzle yeniden bu süreçte ortaya çıkmıştır. Üretim konusunda altyapısı uygun firmamızın ayda 20 milyon doz kapasitesini buluyor. Bu sayı ayda 50 milyon dozun üzerine çıkabilecektir. Önümüzdeki hafta 1000 dozu aşı insan çalışmaları için üretilmiş olacaktır.
“KUŞATMA ALTINA ALINMAYA ÇALIŞILIYORUZ”
Önümüze bir harita alıp, bilhassa son 10 yılda oluşan krizlere bakınca Türkiye’nin tam manasıyla bir kuşatma altına alınmaya çalışıldığını görüyoruz. Elbette bedeller ödüyoruz, Terörle çabada verdiğimiz her şehidin acısı birinci günkü üzere yüreğimizde tazedir. Türkiye terörle gayrette tarihinin en başarılı devrini yaşıyor. Kuşatmanın zincirlerini birer birer kırıyoruz. Ülkemizi bölgesel ve global tüm problemlerde dışarıda bırakıp yalnızca alınan önlemleri alınan kararlara tabi kılma siyasetlerini çökerttik. Bugün Türkiye bölge ve dünya siyasetinde onurlu ve tesirli bir pozisyonda bulunuyor.
Bugün Türkiye insanlığın vicdanı olarak her hususta kelam söyleyecek ve bunu dinletecek bir iradeye sahiptir. Bugün Türkiye kendisiyle bir arada tüm dostlarına ve kardeşlerine dayanak verebilecek ve gerisinde durabilecek bir düzeye ulaşmıştır. Halen çektiğimiz problemlerin çok yakında karşılığını alacağız. Karadeniz’de keşfettiğimiz doğalgaz rezervi bunun birinci muştusudur. Son 7 yıldır, maruz kaldığımız taarruzlar nedeniyle 2023 gayelerinden asla taviz vermedik. Ülkemizi hem krizlerden kurtarıyor hem amaçlarına yaklaştırıyoruz.
“ERMENİLERİN YAPTIKLARI KATLİAMLAR CEZASIZ BIRAKILDI”
Son periyotta bölgemizdeki en değerli hadise işgalci Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarına yaptığı teşebbüslerdir. Üstelik Karabağ’da yalnızca işgal değil tıpkı vakitte insanlığın yüz karası katliamlar gerçekleştirilmişti. Ermenilerin yaptıkları katliamlar cezasız bırakıldı. ABD, Fransa ve Rusya tarafından oluşturulan Minsk kümesi sorunu çözmedi. Kardeş Azerbaycan halkı yıllardır hem işgalin hem de kayıplarının acısını yaşadı. Şu ana kadar Karabağ’daki yerleşim yeri işgalden kurtarıldı. Türkiye olarak en başından beri Azerbaycan’ın yanında olduğumuzu söylüyoruz. Azerbaycan’ın topraklarını kurtarmasına dayanak vermek her devletin görevidir. Memleketler arası toplum Karabağ ve Azerbaycan toprakları işgal edilirken sessizliğe bürünmüştü. Türkiye elindeki gücü ve imkanları bu haksız, hukuksuz, berbat oyunu bozmakta kararlıdır. Bunun için BM’de “dünya 5 deri büyüktür” diyoruz. Azerbaycan’ın Karabağ’ı ve işgal altındaki topraklarını kurtarma çabasında yaptıklarımız bundan ibarettir.
Haber7
