Bu yıl kuraklıktan ötürü karayla birleşen Gölyazı, suların yükselmesiyle birlikte tekrar ada oldu. İki ay öncesine kadar Uluabat Gölü ve Gölyazı’daki kuraklık hayatı neredeyse düşünceli hale getirmişti. Her yıl çok sayıda turistin ziyaret ettiği ve derin bir yarımadanın üzerinde kurulan Gölyazı’nın geçmişi M.Ö. 6. yüzyıla uzanıyor. Uluabat gölü üzerinde sevimli bir köy olan Gölyazı, tarihî dokusu sebebiyle her yıl yerli ve yabancı çok sayıda turist tarafından ziyaret ediliyor.
Kışın sular yükselince ada olan sevecen köye ulaşım köprüyle sağlanıyor. Yazın sular çekilince karayla birleşen Gölyazı ada olmaktan çıkıyor. Bu yıl kışın kurak gitmesiyle birlikte sular yükselmeyince ada görünümüne kavuşmayan hoş köy, geçtiğimiz günlerde yağan karların erimesiyle birlikte sular yükselince tekrar ada oldu. Ziyaretçiler ve köylüler Gölyazı’ya gitmek için köprüyü kullanmak mecburiyetinde kalıyor. Suların yükselmesiyle birlikte köy farklı bir hoşluğa kavuştu.
Her yıl suların sonbahar yağmurlarıyla birlikte yükseldiğini söz eden Gölyazı sâkinleri, “Kışın yağmur ve karlar yağınca gölde su düzeyi artar. Köyümüzün etrafı suyla çevrilir, ada olurdu. Yazın da sular çekilince karayla birleşirdi. Bu yıl kuraklıktan ötürü sular yükselmedi. Biz geçtiğimiz günkü karlar yağıncaya kadar yürüyerek köyümüze ulaşabiliyorduk. Kar suları eridi, sular yükseldi, ada oluştu. Artık köprüyü kullanarak köyümüze gidebiliyoruz” dedi.
2 AY EVVELKİ İMGELER KURAKLIĞI GÖZLER ÖNÜNE SERMİŞTİ
8 Ocak’ta İHA muhabirlerinin kaydettiği imajlarda kuraklık çarpıcı bir formda gözler önüne serilmişti. Tatlı su balıkçılığı ile geçinen mahalle sakinleri, bu aylarda 3-4 metre olması gereken suların 1 metrede kaldığını söz etmişlerdi
Gölyazı sakinleri balıkçılığın tehlikeye girdiğini, iki mahalle ortasında bulunan köprünün altının sularla kaplı olması gerekirken, karaya dönüştüğünü belirtmişlerdi. Uluabat gölünün kıyısındaki sular altındaki sazlıklar ve adacıklar gün yüzüne çıkmıştı.
Haber7