Yaklaşık 21 yıldır Eskişehir’de sabun üretip kendi işletmesinde satan Nedim Yurtsever, piyasada bulunan sıhhate ziyanlı ve faydalı olan sabunlar hakkında konuştu. Bir sabunun iyi yahut makus olması ele alarak anlaşılmayacağı belirten Yurtsever, cilde uygun sabunlar kullanılmaması halinde büyük hastalıklara yol açabileceği lisana getirdi. Yurtsever, “İyi sabun ve düzmece sabunu vatandaş anlayamaz. Sabun kullanmadan bunun içinde ne katıldığı yahut neye yaradığı anlamak mümkün olmuyor. Sabun kıymetli ve direkt sıhhatle alakalı olan bir eserdir. Fakat toplumuzda ne yazık ki; sabun ne alırken ne de satarken gerekli kıymet görmüyor. Vatandaşın kendi cildine nazaran sabun almalı. Bunun için doktora gitmelerine gerek yok, herkes kendi cildini bilir. Ona nazaran sabun kullanılırsa sabunun yalnızca temizleyici özelliğinden da farklı yararlar olduğu anlayacaklar. Öte yandan cildine uygun olmayan yahut bir hastalık için kullanılan sabunun en uygun olanı kullanılmıyorsa hastalık daha da berbata gidebilir” biçiminde anlattı.
“Sabun bölümüne yönelik kontrol yapılmalı”
Sıhhat için son derecede değerli olan sabunun, merdiven altı kimi sahtekâr üreticiler tarafından piyasaya sunulmasına karşın buna yönelik güvenlik kontrollerin eksik olduğu belirten Yurtsever bu bahiste, “Sabun piyasası denetlenmiyor. Gerekli denetim edilmiyor. O yüzden çok sakıncalı sabunlar üretilebiliyor. Merdiven altı sabun üretiliyor. Bu sabunlara ne atıyor ne katıyor onu bilinmiyor. Örneğin, yemek fabrikalarından yanmış yağı alıp sabun yapanlar var. Artık sabun demek yağ demek zati. Sabunun kalitesi yapıldığı yağa bağlıdır. Dolaysıyla çok kâr gütmek hedefiyle yapılan düzmece sabunlar vatandaşların sıhhatine önemli ziyanlar verebilir. O yüzden önemli bir kontrol gerektiren daldır bu sabun. Ancak maalesef olmuyor” diye aktardı.
“Türkiye’de 3 çeşit sabun var”
Türkiye’de ziyanlı, yararsız ve çok yararlı olmak üzere 3 çeşit sabun bulunduğu tabir eden Yurtsever, “Türkiye’de 3 tıp sabun var. Birincisi merdiven altı üretilen sabunlar. Bu sabunlar kullanılınca kaşıntıya yol açar. Saç dökülmesine neden olur. Cildi şişirebilir. Hastalık için kullanılırsa iyileşmeden diğer yeni hastalıklara yol açabilir. İkinci ziyanı yahut paklık dışında yararı olmayan sabunlar. Oburu çok bedelli ve kıymetli olan, ihtimamla üretilen ve sıhhat açısından çok yararlı sabunlar var. Örneğin, defne sabunu, bıttım sabunu, keçi sütü sabunu, eşek sütü sabunu. Bunlar ciltten saça kadar birçok hastalığa yarar eden sabunlar. Başka yandan vatandaşlar tarafından da bilinçsiz tüketilen sabunlar var. Mesela, vatandaşın çok kuru bir cildi var. Gidiyor sıradan bir sabun alıp kullanıyor. Artık o sabunda kuru cildine uygun karışım yapılmamış ise o vatandaşın cildi daha makûs hale gelebiliyor. Kuru ciltte nemlendirici özelliği olan bir sabun kullanılmalı. Bu nedenle vatandaşın sabunu ne için kullanacağı bilerek satın almalı” dedi.
“Sabun yalnızca sabuncudan alınmalı”
Sabunun, yalnızca paklık emelinden çok sıhhate faydalı olacağı düşünerek kullanmak istemesi halinde sabuncudan satın alınması gerektiği savunan Yurtsever, “Sabun sabuncudan alınmalı. Sabun bakarak, koklayarak alacak bir eser değildi. Bu türlü olunca sabun kullanılmadan anlaşılmaz. Artık sabuncu olmayanlar sabun satıyor. Sattığı birçok eserin yanında sabun koyuyor. Müşteri gelip oradan alıyor ve sonraki gün kaşıntı yapıyor. Artık o esnafa gidip sorarsanız o yanıt veremez. Zira o bilmez. O esnaf yalnızca bir yerden aldı ve size sattı. Dolaysıyla onu da suçlayamazsınız. Yeniden mesela, egzama hastası gidip sabun alıyor. Artık egzamanın da farklı çeşitleri var. Kuru egzama, sulu egzama üzere. Artık kuru egzaması olan kişi sulu egzaması için kullanılan sabunu kullanılırsa iyileşmenin bilakis vatandaş daha da hastalanacaktır. Dolaysıyla sabun hakkında bilinen, sabunun içinde neler kattıkları, ne işe yaradığı bilen bireyden sabun alınmalı” diyerek vatandaşları uyardı.
Sabun çeşitleri azalıyor
Son vakitlerde Türkiye’de sabunun çeşitlerinden bir azalma kelam konusu olduğu lisana getiren Nedim Yurtsever, konuşmasını şöyle devam etti: “Şuan elimde 35 çeşit civarında sabun var. Ancak 9-10 yıl öncesine kadar 120-130 çeşit sabun bulunuyordu. Sabunun bol çeşidi olduğunda hem bizim için hem de müşteri için sorun oluyordu. Çok fazla çeşit olunca müşterinin başı karışıyordu. Bizim için de; sabuncular diye meslek var. Onlar sabun satmazlar. Yalnızca sabun yaparlar. Bu adamlar talep ettiğimiz sabunlar yapıyor ve bize veriyor. Lakin onların da bir şablonu var. Örneğin, 500 kiloluk materyal yapacak şablonlar var. Bizi gidip ‘bana 20 kilo sabun yapar mısınız?’ diyemeyiz. Zira her şey 500 kiloya nazaran ayarlandı. Ayrıyeten diyelim sivilce için 20 çeşit sabun var, ancak hepsi birebir biçimde satılmıyor. Vatandaşlar 20 çeşitten yalnızca 3 çeşidini çok beğeniyor. Bu durumda biz 500 kilo yaptırsak dükkânlarımızda satış olmuyor. Dolaysıyla artık en satılan sabunları belirledik ve onları yaptırıyoruz. Bu halde otomatik olarak sabun çeşitlerimiz azalmış oldu.” dedi.
Haber7
